Abdullah Cevdet; yazar ve siyaset adamıç (Arapkir 1869-İstanbul 1932).

Kuleli Askeri İdadisi’ni bitirdikten sonra Askeri Tıbbiye’ye girdi. Sonradan İttihat ve Terakki Cemiyeti olarak örgütlenecek olan gizli ihtilal derneğinin kurucuları arasında yer aldı. Tıbbiye’yi hekim olarak bitirdikten sonra Gülhane’de göz hastalıkları uzmanlığı kazandı. Tutuklanarak Trablus hastanelerinde zorunlu sürgün görevine gönderildi (1892). Bir süre sonra Avrupa’ya kaçtı (1897), istibdata karşı yayın yapan Jöntürk gazetelerine yazılar yazdı. Muhalefetini engellemek isteyen Saray tarafından Viyana Elçiliği hekimliğine atandıysa da yayınları yüzünden gıyaben hüküm giyince Cenevre’ye geçti ve ölümüne kadar çaba harcadığı İçtihat dergisini kurdu (1 Eylül 1904; 1932’ye kadar 358 sayı). Bir süre Mısır’da çalışıp yayım yaptıktan sonra İstanbul’a döndü. Hekimliğin yanı sıra yazarlık ve yayıncılık işine girişti. Özgür düşünceleri, din baskısıyla kör inançlara karşı kesin tavır alan yazıları yüzünden birkaç kez koğuşturmaya uğradı, dergisinin kapatıldığı dönemler oldu. Dozy’nin Essai sur l’Historié de l’islamisme (Tarih-i İslâmiyet, 2.b. 1913) eserini çevirdikten sonra dinsel dünya görüşünden büsbütün uzaklaştı; bazı çevrelerce dinsiz ve Tanrısız kabul edildi. Çağını aşan düşünceleri bu yüzden gündeme getirilmemiştir. Latin harflerini almak gereğini yıllar önce savunarak çağdaş düşüncenin en yeni aşamalarını okurlarına iletmek amacını güttü. Yazdığı ve çevirdiği eserlerin sayısı 70’e yaklaşır. Gününün gereksinmelerine yanıt veren tıp, felsefe, siyaset kitapları ve Fransızca şiir kitapçıkları dışında kalanlar orta bir düzeyi aşamayan şiir derlemeleridir.

 

Başlıca eserleri: Hiç (1890), Tuluat (1890), Masumiyet (1893), Kahriyat (1895), Gizli Figanlar (1906), Karlı Dağdan Ses (1931), Düşünen Musiki (1931). Alfieri’den, Gustav la Bon’dan, Byron’dan, Rahip Meslier’den, Schiller’den ve Shakespeare’den önemli birçok eser de çevirdi.