Aciz hali, huk., bir kişinin muaccel (vadesi gelmiş) borçlarını ödeyemeyecek durumda bulunması. İflas dişinda aciz hali, borç ödemeden aciz belgesi (IIK m.143) ile gerçekleşir ve borçlu yalnız elinde aciz belgesi bulunan alacaklıya karşı borcunu ödemekten aciz durumdadır. Buna karşılık, iflas etmiş olan borçlu (müflis), ticaret mahkemesinin iflas kararını verdiği andan (IIK m.165) başlayarak bütün alacaklarına karşı aciz halinde sayılır. Fakat iflasta da müflisin aciz hali, kesin olarak borç ödemeden aciz belgesi (IIK m.251) ile gerçekleşir. Aciz hali, bir kişinin borçlarının (pasifinin) mevcudundan (aktifinden) fazla olmasından farklıdır. Çünkü, borçları mevcudundan fazla olan bir borçlu, kredi sağlayarak muaccel borçlarını ödeme sürdürebilir. Buna karşılık, mevcudu borçlarından fazla olan bir borçlu da başkalarından olan alacaklarını zamanında toplayamadığı ya da mallarını zamanında paraya çeviremediği için muaccel borçlarını ödemeyemez duruma (aciz haline) düşebilir. Fakat yasa. bazı hallerde bir kişinin borçlarının mevcudundan fazla olmasını, o kişinin aciz halinde bulunduğuna belirti saymıştır (IIK m. 178 ve m.179). iflasa tabi olan bir borçlu (IIK m.43), aciz halinde bulunduğunu bildirerek iflasına karar verilmesini (kendi iflasını) ticaret mahkemesinden isteyebilirse de, buna zorunlu değildir. Ancak, borçlunun mevcudunun yarısına haciz konur ve mevcudun geri kalan yarısı borçlunun muaccel olan ve vadesi bir yıl içinde gelecek öteki borçlarını ödemeye yetişmezse, borçlu, aczini bildirerek ticaret mahkemesinden iflasını istemek zorundadır. (IIK m.178, m. 310/10).