ADALETNAME (Adalet Fermanı), Osmanlı İmparatorluğu’nda, özellikle otorite boşluğunun doğduğu dönemlerde yasalara uymayarak görevlerini kötüye kullanan yöneticiler için zaman zaman padişahlarca çıkarılır. Ferman çıkarma geleneğinin başlangıcı Sasanilere kadar gitmektedir. Sasanilerden Abbasilere geçen bu gelenek ilhanlılar, Selçuklular kanalıyla Osmanlılara kadar ulaştı. Siyasal otoriteyi kişiliğinde temsil eden padişah, ülke içerisinde karışıklık ve bunalımların çoğaldığı özellikle hükümet memurlarının (ehl-i örf) reayaya yönelik haksız ve yersiz uygulamalarını karşı reayanın yakınmasının arttığı dönemlerde çıkardığı adalet fermanıyla olaylar karşısında nasıl davranilacağı konusunda belirli ilke ve yasaklar koyardı. Genel olarak, yöneticilerin görevlerini kötüye kullanarak halkı ezmelerini önlemek ve reayanın haksızlıklara karşı korunması amacıyla çıkarılan adalet fermanları, bazen de, tahta yeni çıkan padişahın ülkeyi doğruluk ve adaletle yöneteceği konusunu halka duyurmak amacıyla da çıkarılırdı. Çıkarılan fermanlar yöneticiler ve kadılar aracılığyla halka ulaştırıldı. Kadılar. fermanları şer’iyye sicillerine işledikten sonra, halkın hazır bulunduğu yerlerde yüksek sesle duyururlardı. Bu fermanları duyurma, kadının başta gelen görevleri arasında yer alırdı. Halk, fermanın bir suretini isteme hakkına sahipti. Halktan herhangi biri böyle bir istekte bulunduğu zaman kadı, fermanın imzalı ve mühürlü bir nüshasını vermek zorundaydı. 16. yy’ın ikinci yarısından sonra kaçak medrese öğrencileri ya da okumak için kente gelmiş, ancak icazet aldığı halde iş bulamamış olanlar, köylerde türeyen çift-bozanlar, leventler, asker kaçağı kapıkulları, saruca, sekban gibi gruplar, öbekler halinde toplanıp yer yer ayaklanmaya başlamışlardı. Çoğu zaman merkezle ve eyaletle çatışan yerel yöneticiler de, bu isyancı gruplara katılmaktaydılar. Reaya bu durumdan olumsuz yönde etkilenmekteydi. Reayayi eşkiya ya karşı korumakla görevli olan hükümet memurları eşkiyayı izleme sırasında giriştikleri yağma hareketleriyle reayaya eşkiya’dan daha fazla zararlı olmaktaydılar. Gerçekten suhte (medreseli) ayaklanması sırasında halk, isyancılardan değil de, onları izleyen hükümet memurlarının kendilerini soymasından, haksız vergi alınmasından yakınmışlardı. Ölümünden kısa bir süre önce çıkardığı adelet fermanıyla Kanuni de, huzursuzluğun reayanın hükümet memurları ya da eyaletlerde güç sahibi kişilerce soyulmasından kaynaklandığına işaret etmişti. 

Halkın yakınmaları raiyyet rüsumu, angarya, salgun, badihavâ, cerime ve aşar gibi çeşitli vergilerin alınmasında yolsuzluk, hükümet memurlarının başına buyruk ve haksız uygulamalarıyla evlere zorla girip kalmaları, tefecilerin uyguladıkları yüksek faiz oranları gibi konularda toplanmaktaydı. Bu anlamda çıkarılmış olan adalet fermanlarının, bugün elimizde bulunan büyük bir bölümü 16.18. yüzyıllar arasındaki döneme aittir. 15 Mart 1516’da Eflak Bölgesi ile ilgili olarak çıkarılan fermanla sancak beylerinin bedava yem ve yemek almalarının yasaklanması; 1 Ekim 1521’de çıkarılan fermanla Karacasu Yöresi’nde yeniçeri kadısının alacağı vergi miktarının belirlenmesi; 14 Şubat 1537 tarihini taşıyan ve Bağdat Beylerbeyi ile kadısına hitaben gönderilen fermanla yasa dışı para aliminin yasaklanması 1560 Haziranında çıkarılan fermanla Semendire Sancağı’nda yöneticilere halktan yasa dışı alınan vergilerin kaldırılması 1596 Kasımında Revan kadısına gönderilen adalet fermanıyla hükümet memurlarının görevini kötüye kullanmalarının önlenmesi vb. gibi konular ele alınmaktadır. Karışıklıkların arttığı dönemlerde reaya, merkezi yönetimden adalet fermanı çıkarılması isteğinde bulunurdu. III. Mehmet döneminde Anadolu’da karışıklık çoğalınca bazı Celali başları, kapıkulu sipahilerine ait bölük bayraklarını açarak sipahi olduklarını ileri sürmüşlerdi. Bu kimlik altında da soyguna başlamışlardı. Buna son vermek amacıyla Celalileri izlemeye çıkan hükümet memurları halkın malını yağmaya başlayınca, reaya merkezi yönetimden adalet fermanı çıkarılmasını istemişti. Bunun üzerine III. Mehmet 1596 başlarında çıkardığı adalet fermanıyla hükümet memurlarının eşkiyayı izlemesi sırasında reayaya zarar verilmemesini, yöneticilere bildirmişti. 1. Ahmet’in çıkardığı bir adalet fermanında da Celali ayaklanmaları, hükümet memurlarının halka karşı tutum ve davranışlarıyla yüksek faiz oranları ele alınmıştı.