ADDİKSİYON, ilaç ve benzeri bir maddeyi engellenemez bir biçimde kullanma alışkanlığı (iptilâ, tiryakilik). Bu alışkanlık, kullanılan maddenin kişide oluşturduğu hoşa giden ruhsal etkileri bir daha yaşamak ve yokluğunda ortaya çıkan rahatsızlığı gidermek amacıyla sürekli ya da aralıklı biçimde o maddeyi kullanmaya karşı önlenemez bir istek olarak gelişir. Böyle bir bağımlılığın gelişmesinde, toplumsal koşullar kadar kişinin ruhsal yapısının ve kullanılan maddenin de etkisi vardır. Addiksiyon konusu olan maddeye bağlı olmak üzere kişide zamanla ruhsal ya da fiziksel türden bir ilaç bağımlılığı oluşur. Fiziksel bağımlılık oluşturan maddelerin başında morfin ve benzerleri, alkol, barbiturat ve benzeri uyku ilaçları gelmektedir. Fiziksel bağımlılığa eskiden toksikomani denirdi. Fiziksel bağımlılık oluşturan maddelerden birini kullanan kişide bu maddenin birden kesilmesi abstinans sendromu denen ilaç açlığını doğurur. Addiksiyon yapan maddeler, bağımlılık tablosunun özelliklerine göre gruplara ayrılır: Morfin ve benzerleri, barbitüratlar ve alkol; kokain, amfetamin vb. tütün ve nikotin; esrar: LSD ve meskalin gibi halüsinojenler; bazı uçucu maddeler ve çözücüler. Ancak bu maddelerin tümünün bağımlılık oluşturma gücü eşit değildir. Bu güç morfin ve benzerlerinde, LSD’de ve esrarda yüksektir. Öte yandan morfin ve alkol gibi bağımlılık oluşturan maddelerin bazıları sürekli kullanıldıklarında, zamanla kişide istenilen etkiyi sağlamak için giderek artan dozlarda alinmayı gerektirirler. Bu duruma tolerans denir. Addiksiyon kişide zamanla çeşitli ruhsal ve fiziksel bozuklukların gelişmesine yol açar. Kullanılan maddeye göre değişen bu bozuklukların yanı sıra, morfin gibi bazılan, yüksek dozlarda alındığında ani ölümlere neden olurlar. Günümüzde ülkelerin birçoğunda çeşitli maddelerin addiksiyonu bireysel sağlık ve ekonomi sorunlarını aşmış. çok yönlü toplumsal bir sorun boyutuna ulaşmıştır.