Adli tıp, hukuku ilgilendiren tıp konularını kapsayan uzmanlık dalı. İnsanların maddi, manevi zarar gördüğü olaylarda hekimlerin tıbbi düşüncelerine başvurulması yararlıdır. Adli tıbbın alanı, gün geçtikçe genişlemektedir.

Başka bir deyişle adli tıp, suçlunun suçu oluşturan eylemlerini, suçlunun kimliğini, ceza sorumluluğunu, ehliyetini, tıbbi bakımdan inceleyen bir tıp dalıdır.

Tarih. Sistemli hukuk düzeninin, özellikle ceza hukukunun ve tıp biliminin gelişmelerine koşut olarak adli tıp dalı oluştu. Tıbhane-i Amire ile Cerrahhane-i Amire okullarının 1839’da birleştirilmesiyle Sultan II. Mahmut’un Galatasaray da açtığı Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’nin öğretim programlarında Tıbbı Kanuni adi altında ilk kez adli tıp dersleri yer aldı. 1840’ta padişah fermanı ile kabul edilen, Türkiye’deki ilk yazılı ceza kanunu sayılan “Ceza Kanunname-Hümayunu”nda cinayet, kaza ve intihar olaylarında tıp bilgisine gereksinim gösteren hükümler görülmektedir. 1912’de Türkiye’de Adli Tip Teşkilatı kuruldu, Cumhuriyet döneminde 1926 tarihli, 813 sayılı Tıbb-i Adli Müessesesi Kanunu, yeni hukuk düzenindeki gereksinimleri karşılamak üzere çıkarıldı. 1953’te 6119 sayılı Adli Tip Müessesesi Kanunu, en son 1982’de 2.659 sayılı adli Tıp Kurumu Kanunu uygulamaya konuldu. Adalet işlerinde bilirkişilik görevi yapmak üzere Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak oluşturulan Adli Tıp Kurumu, iki disiplinden oluşur.

Hukuk ve tıp. Böylece hukuk ile tıbbın ortak noktalarıyla ilgilenen bu kurum, mahkemelerle yargıçlıklar ve savcılıklarca gönderilen adli tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle yükümlüdür (Adli Tıp Kurumu Kanunu, m.2). Adli Tıp Kurumu, 2659 sayılı kanununla büyük bir aşama gösterdi, çağdaş bir görünüm aldı. Çeşitli uzmanlık daireleri ya da şubeleri ile Adli Tıp Kurumu il örgütleri kuruldu. 2.659 sayılı kanunun 9. maddesi gereğince Adalet Bakanlığı gerekli görülen yerlerde birden fazla Adli Tıp uzmanlık daireleri açtığında, bu yerlerde ayrıca Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı da kurulur. Adli Tabiplikler ile ‘Adli Tıp şube müdürlükleri, m 10’a göre kurulup ilgili Kanun hükümlerine göre görev yaparlar.