AĞIR SANAYİ, sanayinin temeli olan üretim araçlarını üreten kesim. Yatırım malları niteliği taşıyan makineler, motorlar, ağır yapım gereçleri ve benzeri araçlar ağır sanayinin kapsamını oluşturur. Bunun belkemiğiyse demir-çelik ve öteki madencilik dallarıyla temel kimya sanayiidir. Ağır sanayi ekonominin bütün öteki kesimlerindeki gelişmenin temelidir. Bir ülkenin sanayileşmiş olması için ağır sanayiini kurmuş olması gerekir. Kapitalist sanayileşme süreci genellikle tüketim malları üreten hafif sanayi ile başlar, çünkü ağır sanayiye göre daha az sermaye gerektirir. Ayrıca ağır sanayide sermayenin dönme hızı daha yavaştır ve kazançlılık hafif sanayideki kadar yüksek değildir. Üretici güçler geliştikçe zaman içinde hafif sanayiden ağır sanayie kaynak aktarımı olur. İlk sanayileşen İngiltere, Almanya, Fransa’da bile 19. yy ortalarına kadar hafif sanayi egemen oldu, ağır sanayi ancak bu tarihten sonra ön plana çıkmaya başladı. Gene ABD ve Rusya da benzer süreçlerden geçtiler. Sosyalist ülkeler sanayileşme sürecinde planlı makine üretimine önem vermişlerdir. Ancak gelişmiş bir ekonomiye sahip olabilmek için ekonomi yapısının göze öteki kesimlerinden fedakârlik alınmış ve ağır sanayi için kaynak aktarılmıştır. Azgelişmiş ülkelerdeyse, sermaye birikiminin yetersiz oluşu ağır sanayinin kurulmasını olanaksız kılmaktadır. Sanayileşmeyi sağlayacak birikimin gerçekleştirilmesineyse var olan kurumsal çerçeve izin vermemektedir. Bu nedenle azgelişmişlerde genellikle maden çıkarma ve hafif endüstri gelişmekte, ağır sanayiye aktarılabilecek birikim, çeşitli iç ve dış kanallarda erimektedir.