Ağıt, Türk Halk Edebiyatında ölüm ardı şiir ürünleri. Belli bir kişi tarafından yaratılsa bile zamanla halk belleğine yerleşecek biçimde yayılırken tekilliğini yitirerek kamuya mal olan ortak (anonim) söz ürünü. Ölçü ve uyakla nazım birimlerinin belirlediği biçimler dışında konularına göre ayrılan halk şiirimizin ana temalarından biri (Ötekiler Güzel leme, Koçaklama, Taşlama, Muamma) Divanü Lugat-it Türk’teki bilgilere göre Orta Asya Türkleri arasında yapılan yuo (yas) törenlerinde okunan şiir ürünlerine sagu denir, yuğçı ve Sığıtçı diye adlandırılan belli kişilerce ölenin erdemleri, iyilikleri, üstünlükleri dile getirilirken onu yitirenlerin duydukları acılar betimlenir. Bu geleneğin Anadolu’da da – bölgelere göre bazı görünümleri değişmekle birlikte- sürdüğü gözlenmiştir. Aile ve yakın çevre kişilerinin ölümlerinden duyulan tekil acıların dar çapta ağıt törenine dönüşmesi mümkün olmakla birlikte asıl ağıtlar üstün özellikleriyle halka mal olmuş sevilen kişilerin ölümleri üzerine doğmaktadır. Genellikle sırasız gözüken cinayet, çaresiz hastalık, savaş şehitliği gibi ölümler daha çok etki yaratmakta, dinleyenleri de dünyanın değeri ve ölüm üstünde düşünmeye çağırmaktadır. Anonim Halk Edebiyatının ürünü olan birçok ağıt folklor araştırmalarınca derlenmiş, kitaplaşmıştır (Divan şiirindeki karşılığı Mersiye).